Adet düzensizliğinin ne olduğunu kavramak için öncelikle adet döngüsünün ne olduğunu bilmek gerekir. Adet düzeni, bir döngünün başlangıcından diğerine kadar geçen sürenin 21 ile 35 gün arasında tamamlanmasıdır. İdeal olanı 28 gün olarak belirlenmiştir. Kanamanın süresi en fazla 8 gün olur. Adet başlangıcının ilk günleri ağrılı geçebilir ve kullanılan ped sayısı gün içerisinde 2 ya da 3 adet olabilir. Eğer adet döngüsü bu sürelerde oluşuyor ve anlatılan gibi gelişiyorsa burada adet düzensizliğinden söz edilmez.
Adet düzensizliğinde çok sık arayla ya da beklenilenden daha erken zamanda adet olma görülebilir. Adetin 21 günden önce başlaması ya da tam tersi 35 günden geç olması da adet düzensizliğine girer. Sık adet olmak gibi 8 günden uzun süreli ve geç görülen adet de en önemli belirtilerdendir.
Adet kanı içerisinde pıhtılaşma gözlenmez. Eğer adet döngüsündeki kanama boyunca pıhtılı ve parça şeklinde kan geliyorsa bu da normal bir durum değildir.
Adet Düzensizliğini Tetikleyen Etkenler
Adet düzensizliğini tetikleyen birbirinden farklı sebep olabilir. Farklı sağlık problemleri, bu soruna yol açabilir. Düzensizliğin kaynağını öğrenmek için mutlaka bir doktor kontrolüne gidilmelidir.
Adet düzensizliğinin ilk sebeplerinden biri strestir. Birbirinden değişik konularda vücudun değişime uğraması ve strese girmesi, hormonların dengesine zarar vererek düzensiz bir döngüye neden olabilir.
Diğer sık karşılaşılan neden doğum kontrol haplarıdır. Doğum kontrol hapı farklı sebeplerle kullanılsa da bırakıldıktan sonra eski adet düzenine kavuşmak 6 ay gibi bir süreyi bulabilir.
Aşırı derecede egzersiz, diyet yapmak veya yeme bozukluğu da adet döneminin zamanlamasını etkileyen faktörlerdendir. Yapılan araştırmalarda fiziksel güce dayalı olarak yapılan sporlarda çoğu sporcunun adet düzensizliğine sahip oldukları gözlenmiştir.
Tiroid hormon düzeyinin çok düşük veya çok yüksek olması da adet düzensizliğine yol açan etkenlerdendir. Tiroid bezinin düzgün çalışmaması, adet görme sıklığını azaltarak adetlerde oluşan kanama miktarını artırmaktadır.
Rahimde oluşan bazı kötü huylu olmayan miyomlar da adet düzensizliği yaratabilir. Bir uzman eşliğinde tanısı konulan bu durumun tedavisi rahatlıkla gerçekleştirilir.
Yaş da düzensizliğe etki eden nedenler arasında sayılabilir. Gençlerin adet döngüleri her ay zamanında gerçekleşmeyebilir. Adet döneminin normal düzenine oturması, birkaç yıl alabilmektedir. Benzer şekilde menapoz dönemine yakın kadınlarda da hafif veya ağrılı geçen adet dönemleri, aşırı kanamalar, adet düzensizliği yaygın olarak görülmektedir.
Görüldüğü gibi adet düzensizliği yumurtalıklarda kist, tiroid bozuklukları gibi birçok farklı hastalıktan kaynaklanabilmektedir. Bu da özellikle çocuk sahibi olmayı isteyen kadınlarda gebe kalmayı zorlaştırabilir. Bu sebeple, düzensizlik kaynağının bir uzman tarafından teşhis edilmesi ve ardından tedavi sürecine başlanması önemlidir. Adetin yılda 1 ya da 2 kez düzensiz gelmesi herkes için olası bir durumdur. Bu süreden fazla durumlarda adet düzensizliğinden şüpheleniliyorsa çok geç kalmadan tanı konulmalıdır.
Adet Düzensizliği Tedavisi
Adet düzensizliğinin sebebinin belirlenmesi tedavi sürecinin başlangıcı için oldukça önemlidir. Jinekolojik bir muayenenin ardından neden adet düzensizliği yaşandığı tespit edilir. Eğer rahimdeki miyom ya da farklı durumlardan kaynaklanan sebepler varsa kolaylıkla tanı koyulur. Kadınlarda ultrason ve smear testi ile hormon tedavisine başlanabilir. Bazı durumlarda adet düzenleyici ilaçların kullanılması faydalı olabilmektedir.
Sorunun ne olduğu bulunduğunda cerrahi ya da ilaçla tedaviye başlanır. Adet düzenini, kişinin düzenli olarak takip etmesi bu tip sorunların erkenden tedavi edilmesi için oldukça büyük önem taşır. Adet düzensizliğini yaratan sebebin ne olduğu bulunduğunda ve tedavi ile ortadan kaldırıldığında adet kendi kendine tekrar düzene girmektedir.